Üçüncü Toplum Forumu
Sırrı Süreyya Önder Türkiye için şöyle der: “bu ülke sadece ikiye kadar saymayı bilenlerin cennetidir.”
Ya ak, ya kara, ya solcu ya sağcı, ya öyle ya böyle…
Ötesi yok…
Sırrı Süreyya, büyük bir ihtimalle Türkiye’de hüküm süren sekter düşünce ortamına dikkat çekmek için bunları söylemiştir ve söylediklerinde de epeyce doğruluk payı vardır.
Fakat sevgili Sırrı kusura bakmasın, bu konuda rekor Kıbrıs’tadır.
Kıbrıs’ta her şey ikiye kadardır…
Rum-Türk, Güney-Kuzey, Vatansever-Hain, İki-Toplumlu, İki-Bölgeli, İki-Toplumlu Koro, İki-Toplumlu Barış Hareketi vs.
Örnekleri sonsuza kadar çoğaltabiliriz.
Evet, Kıbrıs gerçekten ikiye kadar saymayı bilenlerin cennetidir. Üçüncü bir boyuttan söz edince kafalar karışıyor.
Nitekim dün Büyükhan’da Üçüncü Toplum Forumu’nun kuruluşunu açıkladığımız toplantıda en çok sorulan sorulardan biri “Üçüncü Toplum” kimdir sorusuydu.
Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum toplumları herkesin malumudur fakat Üçüncü Toplum ne ola?
Bu soruya Üçünü Toplum Forumu’nun kuruluş bildirisi açıklık getiriyor. “Etnik kimliklerine hapsolmuş iki toplumun dışında yer alan “Üçüncü Toplum”, karşılıklı tanınma ve eşitlik temelinde yeni bir ülke yaratmak, ortak kamusal alanda yer almak isteyen ulus-ötesi yurttaşlardan oluşuyor ve çağdaş, demokratik, çoğulcu, cumhuriyetçi, laik Federal Kıbrıs için mücadele eder. Ortak yurt duyarlılığına dayanan yurtseverlik anlayışıyla hareket eder ve kültürel ve etnik açıdan dışlayıcı olmayan, kapsayıcı anayasal yurtseverlik şiarına inanır.”
Görüleceği gibi Üçüncü Toplum, etnik milliyetçiliğin dışına taşan, her şeyi Türklük ve Rumluk üzerinden okumayan, Kıbrıs’a “iki anavatanın” penceresinden değil de evrenselliğin penceresinden bakan, Kıbrıs’ı herkesin ortak yurdu olarak benimseyen, kendini sadece ya Türk ya da Rum olarak tanımlamayan ama aynı zamanda kaba bir Kıbrıs milliyetçiliği yapmayan, bütün kimliklere saygı duyan ama yurttaşlık haklarını ve insan onurunu öne çıkaran, çoğulculuğa inanan herkes Üçüncü Topluma aittir.
Kısacası, Üçüncü Toplum, etnik Türk ve etnik Helen milliyetçilikleriyle belirlenmiş toplum anlayışının dışına çıkabilen herkesi kapsıyor.
Başka türlü de söyleyebiliriz: Üçüncü Toplum sembolik bir isimdir ve ülkedeki demokratların yer aldığı agoradır…
Evet, Demokratlar Agorası…
Demokratlar, insan onurunu bütün hakların anası sayar ve insan haklarını koşulsuz benimserler. Hiç kimsenin dininden dilinden renginden ötürü mağdur edilmesini kabul etmezler. Farklı görüşlere saygı duyarlar, görüşlerin özgürce dile getirilebilmeleri için mücadele eder.
Demokratlar barış insanıdırlar. Savaşa karşı açıkça tavır alırlar. “Ulusal çıkarlar” adına yapılan savaşlara alkış tutmazlar.
Evet, Üçüncü Toplum Barışseverlerin Agorasıdır…