Kızılyürek, Girne ve Mağusa’da halkla buluşacak

Kızılyürek, Girne ve Mağusa’da halkla buluşacak

Avrupa Parlamentosu üyesi Niyazi Kızılyürek, Girne ve Mağusa’da halkla buluşacak. Kızılyürek’in “Haklarımız için Avrupa Buluşması” 16 Şubat Cuma saat 19:30’da Girne Dome Otel’de ve 17 Şubat Cumartesi saat 19:30’da Mağusa Sakarya Magem’de yer alacak.

Avrupa Parlamentosu’na yönelik kuzeydeki seçim çalışmalarına geçtiğimiz hafta gönüllüler grubu ile yaptığı toplantıyla başlayan Niyazi Kızılyürek, “Avrupa Birliği üyeliği sahip olduğumuz önemli bir imkan ve etkili bir mücadele aracıdır” hatırlatması yaptı.

Kızılyürek, 9 Haziran’da yer alacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine yönelik hedeflerini paylaşacağı etkinliklerde, ayrıca, geçmiş 5 yıldaki çalışmaları hakkında da bilgi verecek.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı 83 binden fazla Kıbrıslı Türk de oy kullanabilecek. Kızılyürek, AKEL adayı olarak seçimlere katılacak.

Kızılyürek ayrıca 24 Şubat Cumartesi saat 17:30’da Terminal’deki Bel-Sen lokalinde Güzelyurt’ta ve 1 Mart Cuma saat 19:30’da KTAMS Salonu’nda Lefkoşa’da halkla buluşacak.

5 başlıkta hak mücadelemiz

Avrupa Parlamenteri Niyazi Kızılyürek “5 başlıkta hak mücadelemiz” başlığı altında Kıbrıslı Türklere yönelik manifestosunu da paylaştı.

1- Türkçe, Avrupa Birliğinin resmi dillerinden biri olmalıdır!

Türkçe, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin resmi dili olmasına karşın, Avrupa Birliği dilleri arasında yer almıyor. Kıbrıslı Türkleri mağdur eden bu Dil Adaletsizliğini sonlandırmak için çalışıyoruz.

Avrupa Komisyonu’na ve Konsey’e Türkçenin AB’nin resmi dili olarak kabul edilmesine yönelik soru önergeleri verdik, Avrupa Parlamentosu’na hitap ederek bu sorunu gündeme getirdim.

Türkçe dilinin Avrupa Birliği’nin resmi dili olması için çalışmaya devam edeceğiz.

2- Vatandaşlık hakkı reddedildiğinde yaşam hakkı da reddedilmiş olur!
Karma evliliklerden doğan çocukların mağduriyeti ve vatandaşlık haklarının ihlal edilmesi, mağdurların başvurusu üzerine Avrupa Parlamentosu’nun Dilekçe Komitesi’nde ele alındı. 

Komitede yaptığım konuşmada vurguladım: Çocuklarına Kıbrıs vatandaşlığı veremeyen ve dolayısıyla Avrupa vatandaşlığı alma hakkı ellerinden alınan Kıbrıs vatandaşı Kıbrıslı Türklere karşı açık bir ayrımcılık söz konusudur. 

Bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak yaşamsal önemdedir. Yol uzundur ve bu hak-mücadelemiz sürecektir.

3- Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamı genişletilmeli, Kıbrıslı Türk üreticiler Avrupa pazarına girebilmelidir!
Kıbrıs’ta geleneksel olarak üretilen Hellimin, Avrupa Birliği’nde coğrafi tescil alarak Yeşil Hat üzerinden 450 milyonluk Avrupa Pazarına girebilmesi için ortak bir çabanın içinde yer aldım, üreticilerimiz ve diğer paydaşlarımızla birlikte bu süreci başarıyla sonuçlandırmanın sevincini yaşadım.

Yeşil Hat Ticareti’nin kapsamının genişletilmesi için ortaya koyduğumuz mücadele sonuç vermeye başladı. Bu yöndeki her açılım iş insanlarımızın yatırım alanlarını genişletecek, böylece üretim çoğalacak, istihdam artacak ve ekonomi gelişecektir.

4-  Avrupa Birliğinin vatandaşı olan Kıbrıslı Türklerin, Erasmus+ eğitim programının dışında bırakılmalarının kabul edilemez!
Kıbrıslı Türklerin, Avrupa Birliği değerlerini gençler ve öğrenciler arasında yaymayı, eğitim kurumları arasında işbirliğini ve herkesi kucaklamayı amaçlayan Erasmus+ programının dışında bırakılması programın amaçlarıyla çeliştiği gibi, Kıbrıslı Türkleri AB’yle yakınlaştırmayı amaçlayan konsey kararlarına da ters düşmektedir.

Avrupa Birliği yurttaşı bir topluluk, eğitim ve kültür programlarının dışında tutuluyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Çocuklarımızın, Avrupa üniversitelerinde eğitim görmesi için daha fazla destek sağlanabilir, böylece gençlerimizin birkaç yabancı dili öğrenmeleri ve yeni imkanlara sahip olmaları mümkün olabilir. Bu yöndeki çabalarımız Eğitim ve Kültür Komitesinde anlayışla karşılanıyor.

5- Kıbrıslı Türkler de sağlık sistemine dahil olmalıdır!
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oluşturduğu Genel Sağlık Sistemi (GESİ) Kıbrıs’ın güneyinde yaşayan, çalışan ve prim ödeyen kişilere hizmet veriyor. Adanın kuzeyinde yaşayan Kıbrıslı Türkler bu sistemden yararlanamıyor. Talebimiz, Kıbrıslı Türklerin de sağlık sisteminden yararlanma imkanına kavuşmalarıdır. Bunun yolu, Kıbrıslı Türklerin prim ödeyerek sisteme kaydolmalarından geçer. Konuyu yetkililerle görüşmeye devam ediyoruz. Kıbrıslı Türk yurttaşların Avrupa standartlarında sağlık imkanlarına erişebilmeleri son derece önemlidir.