Hellim’in Avrupa Pazarı’na girmesi için tarihi fırsat

Hellim’in Avrupa Pazarı’na girmesi için tarihi fırsat

Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek hellimin coğrafik kaydının yapılması konusunda uzlaşının hazır olduğunu ve Avrupa Komisyonu’nun Yeşilhat Tüzüğü’nde bir değişikliğe giderek Kıbrıslı Türk üreticilerin de bu tescili alabilmesine imkân sağlamaya ve kalite ve hijyen standartlarını artırmalarına destek olmaya hazırlandığını kaydetti. Kıbrıslı Türk üreticinin üreteceği yüksek kalite hellimin Avrupa Pazarı’na girebilmesi için tarihi bir fırsat yakalandığını belirten Kızılyürek, şimdi hellim ile başlayan sürecin ilerde diğer et ve süt ürünlerine genişletilebileceğinin altını çizdi.

Kızılyürek’in kuzey ofisi tarafından yapılan açıklama şöyle:

2015 yılında Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’in öncülüğünde Sn. Anastasiades ve Sn. Akıncı’nın hellim konusunda vardıkları ortak uzlaşı çerçevesinde Kıbrıslı Türk süt ve hellim üreticilerinin kalite ve hijyen standartlarını artırarak Avrupa piyasasına hellim satabilmesi konusunda son noktaya gelindi.

Avrupa Komisyonu’nun 2004 yılından beri uygulamakta olduğu Yeşilhat Tüzüğü uyarınca, veteriner kontrolü gerektiren hayvansal ürünlerin yeşilhat üzerinden güneye geçmesi veya Avrupa Pazarı’na girmesi mümkün değildir. Bu uygulama Avrupa Birliği’nin hayvan ve tüketici sağlığına verdiği önemden kaynaklanmaktadır. Bal ve Balık’ta sağlık kontrolleri daha kolay olduğundan Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın girişimleri ile 2007 yılında Komisyon bu yönde ürettiği bir karar[1] ile Bal ve Balık ticaretine izin vermişti. İlk yıllarda yavaş ilerleyen yeşilhat ticareti zaman içerisinde 5 kat arttı. Avrupa Komisyonu’nun 2006 yılından beri uyguladığı Mali Yardım Tüzüğü ile de yerel üreticiler üretimlerini, kalitelerini ve hijyen standartlarını artırmak konusunda desteklenirken, tüketiciye daha kaliteli ve daha sağlıklı ürünler ulaştırılması sağlandı.

Hellim üretiminin coğrafik tescilinin yapılmasının gündemde olduğu bu günlerde Avrupa Komisyonu Yeşilhat Tüzüğü’nde yeni bir değişikliğe giderek Kıbrıslı Türk üreticilerin de bu coğrafi tescili alabilmesi ve Avrupa Pazarı’na girebilmesi için gerekli standartları yerine getirmesine destek olmaya hazırlanıyor. Bu Kıbrıslı Türk üreticinin üretim kalitesini artırması ve üreteceği yüksek kalite hellimin Avrupa Pazarı’nda satılması anlamına geliyor. Hellimin coğrafi tescili bu ürünün sadece Kıbrıs adasında olmasını zorunlu kılacak ve bu Kıbrıslı Türk üreticilere büyük bir fırsat sunacak. 

Coğrafi tescil, ürünün sadece belirtilen kriterlerde ve belirtilen bölgelerde, geleneksel şekline uygun olarak üretilmesi anlamına gelir. Bu yüksek kalite ve hijyen standartları, yerli üretim girdisi, geleneksel yöntemler ve çok sıkı denetimler demektir. Masaya gelen hellimin hangi hayvandan alınan süt ile üretildiği, koyun, keçi, inek süt oranları, hayvanların yediği yeme kadar belirlenir ve denetlenir. İthal hayvan, süt veya hayvan yemi ile yapılan üretimlerin satışı mümkün değildir.

Şüphesiz Kıbrıslı Türk üreticilerin tüm üretiminin Avrupa Standartları’nda olması, Kıbrıs Türk toplumuna ve Avrupa’ya kaliteli ürünler sunması, Avrupa Pazarı’nda rekabet edebilecek seviyeye gelmesi ekonomik ve sosyal kalkınmanın yanında Kıbrıs Türk toplumunun Avrupa Birliği’ne yakınlaşmasını da sağlayacaktır. Hellim ile başlayacak süt ürünlerinin Avrupa’ya satılabilmesi, AB’nin sağlayacağı destek ile diğer et ve süt ürünlerinin de standartlarını artırması ile genişleyecektir. Avrupa’ya hellimin girmesini başka peynir türleri takip edecektir. 

Avrupa Yurttaşı Kıbrıslı Türklerin haklarını gerek ekonomik, gerek siyasi anlamda koruma sorumluluğu olduğunu Avrupa Komisyonu’na sık sık hatırlatan bir Avrupa Parlamentosu üyesi olarak, Kıbrıs Türk hayvan, süt ve peynir üreticilerinin haklarının korunması açısından da girişimlerde bulunmaktayım. Kıbrıslı Türk üreticilerin hellimlerinin Avrupa piyasasına ulaşabilmesi mümkündür. Bu konunun takipçisi olacağım.    


[1] https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX%3A32007D0330&qid1421322820281&from=EN%3D