AP Üyesi Niyazi Kızılyürek, Avrupa Komisyon başkanı seçimlerini değerlendirdi

AP Üyesi Niyazi Kızılyürek, Avrupa Komisyon başkanı seçimlerini değerlendirdi

“Maalesef al-ver sonucunda önerildi bu nedenle AP’de yurttaşların sesi güçlendirilmeli”

Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek, yoğun geçen Strazburg haftasından sonra Avrupa Komisyon başkanı seçimlerini değerlendirdi. Bir süreden beri Avrupa Parlamentosunda hareketli günler yaşadıklarını belirten Kızılyürek, bir taraftan parlamento başkanını seçtiklerini diğer yandan da komisyon başkanını seçmekle karşı karşıya geldiklerini fakat özellikle komisyon başkanını seçmenin oldukça tartışmalı geçtiğini vurguladı. Parlamento üyeleri ve devletler arasında bir anlaşmazlık olduğunu belirten Kızılyürek, “Maalesef hükümetler kapalı kapılar ardında yaptıkları AL-VER sonucunda Parlamentoya Ursula von der Leyen’in adını önerdiler. Birçok Avrupa Parlamento üyesi buna tepki gösterdi. Ve bu tepki büyük bir etki oluşturdu” dedi. Kızılyürek, günün sonunda öyle bir noktaya geldiklerini ve hükümetlerin parlamenterler üzerindeki etkisi ile çok az bir oy farkı ile de olsa Sayın Ursula von der Leyen komisyon başkanı seçildiğini belirtti.
PARLAMENTOYU GÜÇLENDİRMENİN ÇARELERİNİ ARAMAK ZORUNDAYIZ

Bu değerlendirmeler ışığında Avrupa Parlamentosu’nun daha da güçlendirilmesi gerektiğinin altında çizen Kızılyürek şöyle konuştu:
“Avrupa Parlamentosunu ve bu Parlamentoyu oluşturan yurttaşların sesini güçlendirmemiz gerekiyor. Bir tarafta devletler var kendi aralarında anlaşma yapan, bir diğer tarafta ise Avrupalıların çıkarlarını temsil eden Parlamento üyeleri var. Belirtmeliyiz ki, hükümetler Avrupa Parlamentosundaki partileri üstünden Avrupa Parlamentosuna dayatmada bulunabilirler. Bana kalırsa Avrupa Parlamentosunun daha da güçlenmesi için çareler düşünmeliyiz. Çünkü unutulmamalıdır ki Avrupa Parlamentosu yurttaşların seçtiği tek kurumdur. O bakımdan bu son derece önemlidir! Parlamenterler olarak Avrupa Parlamentosunun güçlenmesi için acilen çareler aramak zorundayız. Ve hükümetlere daha uyarıcı tavırlar takınmak zorundayız.”